Metal: Yorgun - 4 Teker: Var - Spoiler: KIRDIM

Sabah bir gaza geldim. Literally gaza geldim yani. Rüyamdan araba ile uyandım. (Bizim ailede danaya girer gibi bir şeylere girmek huydur.) 24 yaşında bir arabamız oldu yaklaşık 1 ay önce. Metal yorgunluğu ve kütürdemelerini saymazsak sağlam sayılır. Çoğul çoğul burada -mız dedim çünkü toplamda 3 kişiye ait. Bu 3 kişiden biri kalp hastası diğeri tansiyon. Yakın ailede koah, eski lösemi, şeker ve ağır depresyon hastaları da olduğu için bir nevi taşımacılık hizmetine uygun amaçlarla kullanılıyor. Genelde ben çöküyorum tabi. O kadar manevi emeğim var. (kendi maddi gelirime de yine kendim çöküyorum ama konumuz bu değil) 

Ee 34 yaşında ilk defa ruhsata adımı işli görünce şımardım ben. Acil "iyi" kullanmayı öğrenmem lazım gibisinden. Pratiğim vardı ama memleket trafiğine çok çıkmamıştım. Sabah yolların da boş olduğunu bildiğim için önce kısa bir rota çizdim kendime. Sürdüm bir güzel. Baktım rota kesmedi çarşıya gireyim dedim. Bir sokak arasında mola verdim mentali toplamak için çünkü i love anxiety. Baktım annem evde değil dedim ki "Aaaa kamil buraya kadar geldin o zaman köye gitsene! Hem valideyi görmüş olursun hem pratik yapmış olursun"

İçimdeki aşağılayıcı sese kulak ve bastım gaza (60'la gidiyorum gaz dediysem) Köyün girişine yaklaştım. Kendisine, çevre yoluna bağlı bir tali yoldan ulaşılabilir. Kapatmışlar yol çalışması var diye. Başka bir köye vermişler yolu daha önce hiç gitmediğim. Sağ olsunlar tabela da koymamışlar anayola çıkmak için şuradan gidin diye. Daldım ben çıkmaz sokağa. Arkamda arabalar birikti. Baktım inceden herkes geri geri çıkıyo ee ben de mecbur çıkıcam. Sen park sensörünün bozulacağı tut. Arka camdan bir bok görünmüyor. Bankete düşmüş çöp kutusu. Ben bam diye girdim çöp tenekesine. Aklım çıktı başkasına çarptım da dayak yiyeceğim diye.

Kendimi kutladığım tek nokta var. Yanlara park etmiş sıralı iki dobloya çarpmadım. Balkonda oturan teyze şiveli şiveli ayy çöpe çarptın dedi. Yiğitliğe bok sürdürmemek için "Eeheheh olsun yaa bu yaşta ilk defa arabam oldu bi şey olmaz" diyip kahkaha attım manyak gibi sokağın ortasında yüksek perdeden. Tek şahidin teyze olması, rezilliğimi ört bas etti. Spoiler arıyorum şimdi tırım tırım. Modifli bir şey bakayım bari de bu bahaneyle keyiflenirim. 

Garip bir aydınlanma yaşadım yazarken he. Ben artık o kadar telaşlı bir insan değilim sanırım. Yani aklım çıkmadı, bundan iki sene önce olsa arabayı orda bırakıp otobüsle dönerdim. Telefona sarılıp sövmeli ağlamalı arama yapmadım. Demek gelişiyorum yavaş yavaş (Az daha yavaş olursa bir sonraki hedef jantlar olacak galiba)


Bu gereksiz hikayeyle sana da "Off bu muydu len onca tantana" dedirttiysem ve tam olarak "derdini s...." butonu arıyorsan, görevimi başarıyla yerine getirmişim demektir.


See you later alligator <3<3




4 yorum:

  1. Öncelikle tüm hastalarınıza Allah'tan şifa dilerim.Arabanız hayırlı olsun.Bol pratikle o kaygılar da yavaş yavaş azalıyor:) Yazılarınızı çok beğeniyorum ve keyifle okuyorum, kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim hoş geldiniz tekrardan bloguma ^_^

      Sil
  2. ambulans şoförü ol sen mademsi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiiii eğlencelidir de bak şimdi aklıma sokma öyle şeyler ciddiye alırım gerçekten :))

      Sil