Nerede Bu Eski Kartpostallar ?

 


 Geçen teyzemin evinde sakladığı fotoğraf albümünün arasından düşenlerdi bunlar. Tabi nostaljik bünyem hemen bir zaman yolculuğuna çıktı. Polaroid makineler, kartpostal ve mektup devri, tuşlu ve döndürerek numaraları çevirdiğimiz ev telefonları, camlı büfeler, kocaman duvar saatleri.. 

Bizimkiler hala saklıyor bu kareleri. Tek dişli, tavuk ibiği gibi saçlarımın olduğu fotoğrafları incelerken başta bir sinirlendim. " Bu nasıl tip, insan biraz süsler giydirir " diye. Sonra fark ettim ki asıl mevzu doğallıktı. 

Fotoğrafın köşesinden fırlayıp poza karışmak, dağınık saçlar, renkli elbiseler, sokakta taso ve misket oynarken çekilmiş habersiz anlar. Geziye falan gidildi mi hemen filmler yenilenir, eski koca siyah makine yanımıza alınırdı. Dönüş yolunda filmleri yakmayalım diye çantanın en dip köşesine atılan fotoğraf makinesi, arada bir kontrol edilirdi. Yerinde duruyorsa bir ohh çekilir sonra doğruuuuuca filmleri banyo ettirmek için fotoğrafçının yolu tutulurdu.

Geri dönüp bakınca yorucu görünen bu süreç, zahmetini; heyecanın içinde eritir, kaybolurdu. Bu açıklamayı getirdim çünkü başka bir şey gelmedi aklıma. 

Bunun yanında bir de kartpostallar vardı. Çoğu simli, yılbaşı temalı, kar manzaralı.. İnsanın içini ısıtıyor. Baktığımda hala doğa ile olan bağımın, küçücük bir resimli kart tarafından nasıl tetiklendiğini anlıyorum. Görür görmez " Aaaaaaa nasıl yani " diye bir çığlık koyuverdim. Teyzem atmaya niyetlenmiş meğer. Başta üzüldüm ama yeni sahibi ben olacağım için sevindim de. Sevinmek ne kelime aklım gitti. Simleri dökülmesin diye hemen buzdolabı poşetine yerleştirip çantaya attım. Bize de nostalji olur fena mı?










İnternette bakındım da simli kartpostal satanlar var evet ama sanki fotoğraflar daha yeni versiyonlar gibi. Eskiden kırtasiyeden, bakkaldan hatta tuhafiyeden bile bulup aldığımda ayrı bir huzurlu hissederdim. Şimdi korkuyorum aynı hisleri yaşatmaz diye o yüzden satın alıp almama konusunda kararsızım. Hayır anam duvara da yapıştırmaya kıyamıyorum ki. Duruyor poşetin içinde zarar ziyan gelmesin diye. Her an görürsem kıymetini mi yitirecek sanki? Bilemedim sevgili okuyucu. Nostalji hissine ve eşyalarına nasıl yaklaşmam gerektiğini hala çözemiyorum. 

Öpüyorum çok. Karlı, mis gibi günler diliyorum. Ee yiğitliğin şanındandır kardan adam yapmak ♥



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder