Nerede Bu Eski Kartpostallar ?

 


 Geçen teyzemin evinde sakladığı fotoğraf albümünün arasından düşenlerdi bunlar. Tabi nostaljik bünyem hemen bir zaman yolculuğuna çıktı. Polaroid makineler, kartpostal ve mektup devri, tuşlu ve döndürerek numaraları çevirdiğimiz ev telefonları, camlı büfeler, kocaman duvar saatleri.. 

Bizimkiler hala saklıyor bu kareleri. Tek dişli, tavuk ibiği gibi saçlarımın olduğu fotoğrafları incelerken başta bir sinirlendim. " Bu nasıl tip, insan biraz süsler giydirir " diye. Sonra fark ettim ki asıl mevzu doğallıktı. 

Fotoğrafın köşesinden fırlayıp poza karışmak, dağınık saçlar, renkli elbiseler, sokakta taso ve misket oynarken çekilmiş habersiz anlar. Geziye falan gidildi mi hemen filmler yenilenir, eski koca siyah makine yanımıza alınırdı. Dönüş yolunda filmleri yakmayalım diye çantanın en dip köşesine atılan fotoğraf makinesi, arada bir kontrol edilirdi. Yerinde duruyorsa bir ohh çekilir sonra doğruuuuuca filmleri banyo ettirmek için fotoğrafçının yolu tutulurdu.

Geri dönüp bakınca yorucu görünen bu süreç, zahmetini; heyecanın içinde eritir, kaybolurdu. Bu açıklamayı getirdim çünkü başka bir şey gelmedi aklıma. 

Şimdi de Rusça Mı ?

 

Sevgilerden bir demek, öpücükler sağanağı ♥ 

Nasılsın sepsevgili ve taptatlı okuyucum. Ben yine Türkçe'nin boğazını sıkarken bazı yeniliklerle geldim. Kendi hayatımın içinden geçme konusunda kafası karışık bir dünya markasıyım bilirsin..

Yeni yıl nasıl geçti dersen Pc başında oyun oynayarak geçti. Herkes online' da toplandı geyik yaptık. Arada da Gta online'a girip Music Locker'da dans ettik. Pandemiden beri yılbaşı aktivitelerimiz ve doğum günlerimizi, oyun içi karakterlerimizle dans ederek kutluyoruz. (Opsiyonel ve değişken)

Yeni yıl kararlarım vardı ya hani içinde İspanyolca ve Latin Amerika gezili olan.. Heh işte o değişti Asya dolaylarına doğru kaydı. Artık yeni bir hedefim var Mother Russia gezmek :) Ciddi ciddi yaklaşık 3 haftadır Rusça öğreniyorum. Kendimi de ikna ettim artık bu sürece. 

Bahanelerim:

" Dil eğlenceli, St. Petersburg ve Moskova kışın çok güzel görünüyor. Ee Rus edebiyatı zaten ilgimi çekiyordu. Çeviri yapmayı falan da seviyorum. İngilizcenin üstüne ilaç gibi gelecek. Dinlediğim tarz müziklerin içinde yaklaşık 2 senedir Rusça parçalar da var. Az biraz anlamaya başlayınca daha da bir gaza geldim " 

-Bahanelerimin Sonu-

Asıl olay ilk başladığımda gramer kasmak gibi bir hata yapmamdı. Bir müddet çalıştım çalıştım. Sonra dedim ki "La bunda bir yanlışlık var. Ben sadece Spasiba demeyi biliyorum ve böyle olmamalı" Sonra travmalar canlanmaya başladı. İngilizceyi ilk öğrenirken, bizi müfredatta öttürdükleri günler geldi aklıma. Araştırmalarımı derinleştirdim ve ağırlıklı olarak bilmem gereken şeylerin, başlangıç için "kelime öğrenmek " olduğunu anladım. En azından benim çalışma yöntemim böyleydi.